ANTİVİRÜS ZİHİNLER İÇİN İZLEMEMİZ GEREKEN 14 İLKE HUMANITE PSIKIYATRI TIP MERKEZI 2019 yılında başlayan ve tüm dünyayı etkileyen Corana Virüs salgını hepimizi ruhsal açıdan etkiledi. Bu salgınla gündelik alışkanlıklarımız, iş akışımız, sosyal temaslarımız önemli ölçüde değişti. Bunun doğal sonucu olarak yaşadığımız ruhsal krizi doğru algılama ve doğru başetmek için dikkat etmemiz gerekenler: Yaşamsal tehdidin ve…
Kategori: Genel
Sosyal medya bizleri yalnızlığa mı itiyor?
Woman Tv'de Bizim Saat programına konuk oldum. Sosyal medya bizleri yalnızlığa mı itiyor? konusunu konuştuk. Programı izlemek için tıklayınız.
Psiko-onkoloji hastaların tedaviye uyumunu artırıyor
Psiko-onkolog Pelin Erbil: “Hastaların ve ailelerinin kanserin beraberinde getirdiği travmayı atlatıp psikolojik olarak iyileşmeleri hastanın tedaviye uyumunu artırıyor” Canımızı sıkan haberleri izlerken “Vallahi kanser olacağım” deriz. Bazen sevdiğimiz bir insan öyle bir canımız acıtır ki “Beni kanser edecek” deriz. Üzüntülerin bizi kanser ettiği ispatlanamamış olsa da kanserle karşılaşılınca ciddi bir yıkım yaşandığı biliniyor. Çağımızın…
Yaşlılık Psikolojisi
~~Dünya Sağlık Teşkilatı 65 yaş ve üstündeki bireyleri yaşlı kabul etmektedir. Ancak belirtilen yaş kronolojik yaşın sınırını tanımlar. Kişi kendini hissettiği oranda yaşlıdır. Yaşlanma bireysel bir değişim olarak kişinin fiziksel ve ruhsal yönden gerilemesidir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte doku ve organlarda oluşan yaşlanma biyolojik yaşlanmadır. Son yıllarda tıp ve beslenme alanlarında kaydedilen gelişmeler insan ömrünün uzamasını…
Kanserden sonra çalışma hayatına geri dönüş
Psikoonkoloji alanında yapılan klinik çalışmalarda kanser tedavileri sırasında çalışma hayatlarına devam eden kişilerin, hastalıksız kişiler kadar üretken olabildikleri tespit edilmiştir. Tedavileri ve fiziki durumları müsait olan hastaların tedavi sırasında iş hayatlarına devam edebilmeleri hastalığın yaratabileceği “yaşam kesintisine” olanak vermez. Kanser tedavilerini bitiren ve hastalık öncesinde çalışma hayatında aktif olan 10 hastadan 8'i tedavilerin bitiminde çalışma…
Palyatif dönemde aile desteği
Hastasının bakımı üstlenen aile üyeleri özellikle, hastalarının son dönemlerini rahat, ağrısız ve huzur içerinde geçmesini istemektedirler. Bu dönemde özellikle manevi gereksinimler ön plana çıkmaktadır. Aile üyeleri olarak sevdiğiniz birinin kaybını düşünme kaygı ve sıkıntı yaratabilir. Bu nedenle hasta yakınlarının kayıp ve kayıp sonrası dönemde yapılacaklarla ilgili bilgilendirilmeleri oldukça önemlidir.Hasta yakınları inançları doğrultusunda hastanın kaybını; huzura…
Kanser çiftler arası ilişkiyi bozar mı?
Kanser ve diğer kronik hastalıklar hastanın olduğu kadar aile bireyleri ve bireylerle olan ilişkileride etkiler. Bir çok çalışma sonucuna göre hasta eşlerinin hastayla aynı oranda üzüntü ve endişe yaşadıkları tespit edildiği gibi; hasta ve eşler tarafından hissedilen üzüntünün birbiriyle bağlantılı olduğu bulunmuştur. Yani eşlerden birinin duygusal reaksiyon vermesi diğer eşinde aynı reaksiyonu vermesine neden olmaktadır….
Depresyonda olan kişiyle yaşamak
Yakın çevrenizden bir kişinin depresyonda olması durumunda sıklıkla kendinize hasta olan kişiye nasıl yardım edebileceğinizi sorarsınız. Depresyon tedavisinde, hastayı aile ve yakınlarının cesaretlendirmesi ve desteği pozitif bir rol oynar. Ancak destek veren kişininde kendini ihmal etmemesi gerekir. Depresyon tanısı konan kişinin yakın çevreside hastanın etkilendiği kadar hastalıktan etkilenir. Yakınlarınızdan bir kişiye depresyon tanısı konulduysa, kendi…
Bahar Yorgunluğu:
İklim değişikliğine bağlı duygu durum değişikliğidir. Kışın bitmesi, havaların ısınması, tabiatta baharın gelmesini hissetmeye başlamamızla vucudumuzda bu geçiş döneminde bitkinlik, yorgunluk, isteksizlik, uykusuzluk ve güçsüzlük gibi belirtiler kendini göstermeye başlar. Bahar aylarına geçişte havadaki elektrik yükü artar. Havadaki elektrik yükü, pozitif ve negatif iyonlarla taşınır.Pozitif iyonlar insanı dinç kılarken, negatif iyonlar kişinin kendisini yorgun hissetmesine…
“HAYIR” Diyebilmek bu kadar zor mu?
“Hayır”kelimesi “Evet” kelimesi kadar kişiliğimizi yapılandırır. Tam anlamıyla gelişimimizi gerçekleştirmek için “Hayır” kelimesini kullanmaya günlük yaşamamızda yer vermeliyiz. “Hayır” demek niçin zor? Herhangibir kişiyi veya durumu red etme fikri çoğu zaman başakasını incitme, çatışma endişesi, misilleme, yargılanma, dışlanma gibi korkularıda beraberinde getirir. “Hayır” kelimesini kullanmasına engel olur. Örneğin: bir anne çocuklarının isteklerine “hayır” cevabı vermekte…