Son günlerde yataktan çıkmakta zorlanıyor musunuz?Yapılması gereken işleri gözünüzde büyütüyor musunuz? Sokağa çıkmak istemiyor musunuz?
Kişilerin ruh halleri ve duygulanım durumları çevresel olaylardan etkilenerek değişime neden olur. Ruh halini etkileyen çevresel faktörlerin başında hava şartları ve iklimler gelir. Havanın açık-kapalı, yağmurlu, sıcak-soğuk olması kişilerin duygudurumlarını değiştirir.
Kış aylarının kasveti, alçak hava basıncı, gündüzlerin kısalıp gecelerin uzaması adeta insanda kış uykusu süreciyle paralellik gösteren bir ruh hali yaratır. Mevsimin değişmesiyle pek çok kişi melankolik bir ruh haline eğilim göstermeye başlar, psikolojik olduğu kadar fizyolojik dengede bu dönemde alt üst olur. Sonbaharda başlayan ve ilkbahara kadar devam eden kış depresyonu karanlık, soğuk hava ve açık hava aktivitelerinin azalmasıyla doğru orantılı olarak gelişir. Dışarıdan gelen motivasyonların etkisini yitirmesiyle, kişi kendi kabuğuna çekilme eğilimi gösterir. Depresyon eğiliminin arttığı kış mevsiminde çalışmak, işe veya okula gitmek oldukça yorucu olabilir, hatta zaman zaman katlanılmaz bir hal alabilir. Bu isteksizliğin doğurduğu stres ve kendini zorlamanın etkisi depresyona yol açar.
Kış mevsiminin gelmesiyle vücudumuz daha az güneş ışınlarına maruz kalmakta ve ısı değişimleri enerji seviyemizde azalmalara neden olmaktadır.
Fizyolojik olarak uyku sırasında salgılanan “Melatonin” hormonunun uzun kış geceleri boyunca gereğinden fazla salgılanarak uyku artışı ve depresyona yol açtığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Diğer yönden güneş ışığında üretimi artan mutluluk hormonu olarak adlandırılan “Serotonin” hormonunun salgılanmasındaki yetersizlikte kış depresyonunu etkilemektedir. Genel kanı kış depresyonunun biyolojik saatin çalışmasını ayarlayan güneş ışığındaki yetersizlikle ilgilidir.
Kış depresyonunda kişi kendini sürekli olarak mutsuz, keyifsiz hisseder. Önceden zevk aldığı ve severek yaptığı etkinliklerden aynı zevki alamamasını, zihnin olumsuz düşüncelerle yoğun olmasının ve geçmişe dair suçluluk duygularıylageleceğe dair bir beklentisi olmadığı hissinin depresyon bulgularını oluşturur.
Yapılan klinik çalışmalar kış depresyonunun kadınlarda 80% oranında ve orta-üst sosyoekonomik gruptan kişilerde görüldüğünü bulgulamıştır. Günlerin kısalmasıyla depresyon belirtileri şiddetlenir. Bundan dolayı, belirtlerin sıkıntı yarattığı aylar Ocak-Şubat olup, günlerin uzamaya başladığı Mart-Nisan aylarında günlerin uzamasıyla belirtilerde azalmaya başlar.
Kış depresyonunun belirtileri:
Karamsarlık, durgunluk, isteksizlik, zevk alamama, uyku ve yemek yeme alışkanlıklarında bozulmalar, sosyal çevreden uzaklaşma, iş veriminde azalma, geleceğe yönelik plan yapmada ve alınan kararları uygulamada zorluk çekme şeklinde kendini gösterir.
Kış depresyonundan kaçmak için neler yapılmalı?
• Kendinizi köti hissettiğinizde yakın hissetiğiniz kişilerle konuşun.
• Hergün mutlaka dışarı çıkın.
• Güneşli günlerde dışarı çıkın.
• Yeşil alanların insanların moralleri üzerinde pozitif etki yarattığı çalışmalarla kanıtlanmıştır. Doğaya yakın olmaya çalışın.
• Mutluluğu arttıran oksitosin hormonunu salgılasınması için bol bol sevdiklerinize sarılın.
• Düzenli saatlerde uyku.
• Hayır demeyi unutmayın.
• Kışında tatil yapmaya fırsat yaratın.
• Evde kış uykusuna yatıp kendinizi çevrenizden uzaklaştırmayın.
• Dengeli beslenme.
Günlerin uzamaya başlamasıyla belirtler düzene girer. Ancak belirtiler, yaşamı negatif olarak etkilemeye başlar ve günlük gereksinimleri yapamayacak duruma getirirse mutlaka bir uzmandan yardım almak gerekir. Zamanında profesyonel bir kişiden alınacak yardım, kişinin bir sonraki yıllarda mevsim değişikliklerine hazırlıklı olarak yaşamasına ve belirtilerle etkili bir şekilde başa çıkmasına yardım eder.