Skip to content
Menu
Dr. Psikolog Pelin Erbil
  • Ana sayfa
  • Hakkımda
  • Basında
  • İletişim
Dr. Psikolog Pelin Erbil

Gebelikte kanser tanısı

19 Ağustos 2013

Gebelik bir kadının hayatında en mutlu dönemlerden biri olarak kabul edilir, ancak bu mutlu dönem bazi kişilerin hayatında kanser teşhisiyle beraber bir kabusa  dönüşür.

Son yıllarda gebelik sırasında görülen kanser teşhislerinde artış görülmektedir. İstatistiklere göre gebelik sırasında kanser görülme olasılığı 1000 gebelikten 1'de kanser teşhisidir. Gebelik sırasında  malign melanoma, lösemi, malign lenfoma, meme, yumurtalık, tiroid ve bağırsak kanserleri görülür.

Gebelik sırasında teşhis edilen kanser, hasta, eş ve yakınlar içinde büyük bir üzüntüyü ve beraberinde bir çok soruyu da gündeme getirir:

Teşhise rağmen gebeliğimi sonuna kadar sürdürebilecek miyim? Yoksa mecburi olarak gebeliğim sonlandırılacak mı?
Gebeliğim kanser tedavilerine engel olur mu?
Tedaviler ve hastalık doğacak çocuğu etkiler mi?
Gebelik ve kanser arasında bir bağlantı var mı?
Diğer kanser hastaları gibi tedavi edilebilecek miyim?
Tedavileri zamanında alamamam hastalığın ilerlemesine neden olur mu?
Doğumdan sonra çocukla nasıl ilgileneceğim?

Bu özel dönemde kanser teşhisinin koyulması ümitsizlik, çaresizlik, suçluluk duygusu, ölüm korkusu gibi duyguların yoğun olarak hissedilmesiyle beraber annelik sevinci, yeni aileye katılacak  bebeğin heyecanı, anneliğin gereklerini yerine getirip getiremeyeceğinin endişesi, duygulanımlar açısından ikilemlerin çok sık yaşanılmasına neden olur.

Sınırlı sayıda yapılan klinik çalışmalara göre gebelik sırasında kanser teşhisi koyulan kadınlarda diğer kanser popülasyonuna kıyasla 2 kat daha fazla depresyon tespit edilmiştir.  Depresif durum, suçluluk, üzüntü  ve ümitsizlik durumunu tetikleyen endişeli düşünceler çoğunlukla: gebeliğin normal süreç içerisinde sürüp sürdürülemeyeceği, gebelikten sonra süt verememenin çocukta yaratabileceği eksiklikler, hastalığın ileriki yıllarda çocukta çıkıp çıkmayacağına ait düşüncelerden kaynaklanır. Normal gebelik sırasında yaşanan üzüntülerin, anne-çocuk bağını etkilediği bilinmektedir, kanser deneyimi geçiren annelerin hem annelik duyguları hemde annelik görevlerine yaklaşımları hastalık geçirmemiş annelere oranla eksik – negatif yaşandığı tespit edilmiştir. Kemoterapiye bağlı olarak süt vermenin imkansızlaştığı düşüncesi annelik görevlerini yapamamanın getirdiği suçluluk duyguları, gebelik sonrasında ameliyat olma olasılığı ve/veya hastalığın tekrarlaması hastayı sürekli endişe  ve negatif düşünceler içerisinde olmasına neden olur.

Gebelik sırasında kanser teşhisi koyulan kadınların gebelik ve tedaviler süresince mutlaka psikolojik destek almaları gereklidir.

 


 

Son Yazılar

  • Antivirüs Zihinler İçin İzlememiz Gereken 14 İlke
  • Sosyal medya bizleri yalnızlığa mı itiyor?
  • Psiko-onkoloji hastaların tedaviye uyumunu artırıyor
  • Yaşlılık Psikolojisi
  • Gebelikte kanser tanısı

Kategoriler

  • Davranış Bozuklukları
  • Gazeteler
  • Gebelik
  • Genel

Etiketler

aile akciğer akciğer kanseri ağrı bahar yorgunluğu bizim saat cinsel istek kaybı cinsellik cinsel sorun corona virüs covid-19 depresyon depresyon aile depresyon arkadaş depresyondayım depresyonlu kişiye yardım destek dünya sağlık teşkilatı ebeveyn kanser endişe erkek evlilik Gazeteler gebelik gerontoloji hasta jinekolojik kanser kansere uyum kanser psikolojisi kanser tedavileri kemoterapi korku kronik hastalık meme kanseri panik atak pelin erbil psikoloji psikolojik destek psikoonkoloji çocuk çocuk belirsizlik çocuk korku çocuk ve kanser öfke
©2025 Dr. Psikolog Pelin Erbil