Psikoonkoloji alanında yapılan klinik çalışmalarda kanser tedavileri sırasında çalışma hayatlarına devam eden kişilerin, hastalıksız kişiler kadar üretken olabildikleri tespit edilmiştir. Tedavileri ve fiziki durumları müsait olan hastaların tedavi sırasında iş hayatlarına devam edebilmeleri hastalığın yaratabileceği “yaşam kesintisine” olanak vermez.
Kanser tedavilerini bitiren ve hastalık öncesinde çalışma hayatında aktif olan 10 hastadan 8'i tedavilerin bitiminde çalışma hayatına geri dönmeyi planlamaktadır. Bu geri dönüş, hayatta yeni bir sayfanın açılması, hastalığın geride bırakılması, istekli bir eylem olmasına rağmen bazıları için beklenilen özellikte değildir. Sağlık durumunun imkan vermesi durumunda tedaviler sırasında veya sonunda çalışma hayatına başlama kişinin kendine güvenini arttıracaği gibi, hastalık öncesi kimliği ve yaşam seviyesini devam ettirme açısından yapılan büyük bir gayrettir.
Devami için… »
Kategoriler: Genel |
Article tags: depresyonendişeişiş hayatıkanserkanser psikolojisikanser tedavisikariyerkaybetmekorkupelin erbilpsikolojik destekyorgunluk
Hastasının bakımı üstlenen aile üyeleri özellikle, hastalarının son dönemlerini rahat, ağrısız ve huzur içerinde geçmesini istemektedirler. Bu dönemde özellikle manevi gereksinimler ön plana çıkmaktadır. Aile üyeleri olarak sevdiğiniz birinin kaybını düşünme kaygı ve sıkıntı yaratabilir. Bu nedenle hasta yakınlarının kayıp ve kayıp sonrası dönemde yapılacaklarla ilgili bilgilendirilmeleri oldukça önemlidir.Hasta yakınları inançları doğrultusunda hastanın kaybını; huzura erme, çekilen acılardan kurtulma, tanrıya kavuşma ve hafifleme gibi farklı şekillerde yorumlayabilirler. Bu sürece hazırlık içerisinde, hasta yakınlarının inançları ve mikrokültürleri doğrultusunda hastaya veda etmesi, hastanın rahat ve huzur içerisinde acı çekmeden yaşamının sona ermesi aile üyeleri tarafından istenilen gereksinimlerdir.Ailenin ihtiyaçları:•Hastanın fiziksel bakımı ile ilgili sorunlara yönelik gereksinimler
Devami için… »
Kategoriler: Genel |
Article tags: ağrıailedestekkanserkanser psikolojisiölümpalyatif dönempelin erbilpsikolojipsikoonkolojiyas
Kanser ve diğer kronik hastalıklar hastanın olduğu kadar aile bireyleri ve bireylerle olan ilişkileride etkiler. Bir çok çalışma sonucuna göre hasta eşlerinin hastayla aynı oranda üzüntü ve endişe yaşadıkları tespit edildiği gibi; hasta ve eşler tarafından hissedilen üzüntünün birbiriyle bağlantılı olduğu bulunmuştur. Yani eşlerden birinin duygusal reaksiyon vermesi diğer eşinde aynı reaksiyonu vermesine neden olmaktadır.
Eşlerden birine kanser teşhisinin koyulmasını takiben diğer eşin 20-30% oranında psikolojik dalgalanmalar ve mizaç değişiklikleri yaşadığı tespit edilmiştir. Tanıyı takip eden 3 sene sonra eşler üzerinde yapılan kontrollerde meme kanserli kadınların eşlerinin hastalardan daha yüksek seviyede endişe ve depresyon yaşadıkları bulgulanmıştır ( Baider, Ever- Hadani,Goldzweig 2003; Foy&Rose 2001; Langer, Abrams &Syrjala, 2003).
Devami için… »
Kategoriler: Genel |
Article tags: akciğer kansericinsellikdepresyondestekevlilikhastailiskijinekolojikkanserkronik hastalıkmeme kanserionkolojipelin erbilpsikolojipsikoonkoloji
Yakın çevrenizden bir kişinin depresyonda olması durumunda sıklıkla kendinize hasta olan kişiye nasıl yardım edebileceğinizi sorarsınız. Depresyon tedavisinde, hastayı aile ve yakınlarının cesaretlendirmesi ve desteği pozitif bir rol oynar. Ancak destek veren kişininde kendini ihmal etmemesi gerekir. Depresyon tanısı konan kişinin yakın çevreside hastanın etkilendiği kadar hastalıktan etkilenir. Yakınlarınızdan bir kişiye depresyon tanısı konulduysa, kendi sağlığınızın ve moralinizinde sağlam olması gerekir. Eğer kendinizi büyük bir yükün altında ezilmiş gibi baskı altında ve yardım edebilecek kadar cesaretli hissetmiyorsanız, hastaya yardım etmeniz oldukça zor olacaktır. Devami için… »
Kategoriler: Genel |
Article tags: depresyondepresyon ailedepresyon arkadaşdepresyondayımdepresyonlu kişiye yardımdestekmoralpsikolojik destekyardım
İklim değişikliğine bağlı duygu durum değişikliğidir. Kışın bitmesi, havaların ısınması, tabiatta baharın gelmesini hissetmeye başlamamızla vucudumuzda bu geçiş döneminde bitkinlik, yorgunluk, isteksizlik, uykusuzluk ve güçsüzlük gibi belirtiler kendini göstermeye başlar. Bahar aylarına geçişte havadaki elektrik yükü artar. Havadaki elektrik yükü, pozitif ve negatif iyonlarla taşınır.Pozitif iyonlar insanı dinç kılarken, negatif iyonlar kişinin kendisini yorgun hissetmesine neden olurlar.
Bahar aylarında negatif iyon oranı artar. İklim değişikliği dönemlerinde, büyük şehirlerde, hava kirliliği ve elektrik yükünden dolayı bahar yorgunluğu belirtileri daha yogun olarak hissedilir. Bahar aylarının getirdiği rahatlık duygusuna, stres, gerginlik eklenince mevcut olan bir çok rahatsızlık daha fazla hissedilir. Organizma iklimsel değişime uyum sağlamak için adrenalin ve kortizol gibi hormonların salgılanmasını arttırır. Devami için… »
Kategoriler: Genel |
Article tags: bahar yorgunluğudepresyonisteksizlıikuyku